4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na İlişkin Değişiklik
16.05.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararı uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) “Adın Değiştirilmesi” başlıklı 27. maddesinin 2. fıkrasında itiraz üzerine, aşağıda detaylı açıklanan nedenlerle iptal mekanizması işletilmiştir.
Yayınlanma Tarihi: 21/05/2024

I. Giriş

16.05.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2023/34 E. ve 2024/60 K. sayılı ve 22.02.2024 tarihli Anayasa Mahkemesi (“AYM”) Kararı uyarınca; TMK’nin “Adın Değiştirilmesi“ başlıklı 27. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…ilan…”ifadesi, AYM tarafından itiraz üzerine iptal edilmiştir.

Bilindiği üzere, TMK uyarınca kişiler haklı sebep halinde adlarının değiştirilmesini mahkemeye başvurarak hakimden talep edebilmektedir. Söz konusu değişikliğin nüfus siciline kaybolunması zorunlu olmakla beraber, “ilan” edilmesi yükümlülüğü iptal edilmiştir.

II. Değişiklik Öncesi ve Sonrası İlgili Madde

Değişiklik Öncesi

Değişiklik Sonrası

 

“Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.”

 

 

“Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur.”

 

III. Yürürlük Tarihi

Söz konusu TMK değişiklikleri, ilgili AYM Kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı 16.05.2024 tarihinden 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.

IV. AYM Gerekçesi

Anayasa’nın 20. maddesinde yer alan, herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Bu hakkın kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsayacağı ilgili maddede belirtilmiştir. Bu doğrultuda, AYM, kişisel verilerin korunması mevzuatı kapsamında, adın bir kişisel veri olmasından hareket ederek başvuruyu incelemeye almıştır.

Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlı olabileceğine ilişkin hüküm yer almaktadır. Karara konu olan hükümde ilanın kapsamı, ilan içeriği, şekli ve usulü konusunda düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, temel hak ve hürriyeti sınırlayan bu hüküm keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli ve öngörülebilir şekilde düzenlenmemiştir. Bu nedenle, özetle AYM kişisel veri niteliğindeki bilgilerden hangilerinin kullanılacağına, kişisel verilerin ilanda nasıl yer alacağı kanunla belirlenmediği için ilgili hükmü iptal etmiştir.

 

Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu