Rekabet Kurumu (“Kurum”), 16 Eylül 2024 tarihinde “İşgücü Piyasasında Rekabet İhlallerine İlişkin Kılavuz Taslağı” (“Taslak Kılavuz”) yayımlamıştır. Taslak Kılavuz, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) ve işgücü piyasası arasındaki ilişki hakkında kamuoyunu ve teşebbüsleri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır.
Taslak Kılavuz, 4054 sayılı Kanun’un işgücü piyasalarına nasıl uygulanacağını açıklığa kavuşturmayı amaçlamasının yanı sıra, özellikle teşebbüsler arasında çalışanların ücretlerini sabitleme veya çalışan ayartmama gibi anlaşmaların kartel niteliği taşıdığını vurgulamaktadır. Taslak Kılavuz, bu tür rekabet ihlallerinin çalışanlar ve işgücü piyasası üzerindeki olumsuz etkilerini ele alarak, rekabeti sınırlayıcı uygulamaların nasıl önleneceği konusunda yol gösterici ilkeler sunmaktadır. Aynı zamanda, işverenlerin işgücü piyasalarındaki meşru işbirliklerinde dikkat etmeleri gereken yan sınırlamaları da tanımlayarak, işgücü hareketliliği ve piyasa rekabetinin sağlanmasını hedeflemektedir. |
İş Gücü Piyasası
İş gücü piyasalarının en temel sorunlarından bir tanesi, çalışan sayısının fazla olup işveren sayısının sınırlı olmasıdır. Bu şekilde bir dengesizlik olması, işverenlerin pazarlık gücünü artırırken çalışanların pazarlık gücünü de aynı oranda zayıflatmaktadır. Bununla birlikte, çalışanlar için iş değiştirmenin getireceği maddi maliyetlerin yanı sıra sosyal çevre değişikliklerive belirsizlikler gibi durumların varlığı çalışanlara manevi bir külfet de yaratmaktadır. Çalışanlara etki eden bu maddi ve manevi külfet, iş değiştirme kararlarında çekinceler yaratmakta ve bu kapsamda da iş gücü piyasasındaki rekabetçi ortam zayıflamaktadır.
Ek olarak, çalışanların sendikal örgütlülüğünün düşük olması, işverenlerin rekabet karşıtı anlaşmalar yapmasının önünü açmaktadır. Bu durum, iş gücü piyasasında zaten mevcut olan dengesizliği daha da arttırmaktadır. İşverenlerin, çalışanların ücret ve diğer çalışma koşullarını birlikte belirleme eğilimi, iş gücü piyasasındaki rekabeti kısıtlayan en yaygın ihlallerden birisidir. Bu ihlaller, çalışanların alternatif iş fırsatlarına yönelmesini engelleyerek, iş gücü niteliği ve iş piyasasının etkinliğini olumsuz etkilemekte ve rekabetin daha da zayıflamasına neden olmaktadır.
İş Gücü Piyasalarındaki Rekabeti Kısıtlayıcı Anlaşmalar
Kurum’un yayımlamış olduğu Taslak Kılavuz’da işverenler arasındaki rekabeti sınırlayıcı anlaşmaların, iş gücü piyasalarındaki mevcut dengesizliği daha da derinleştirdiği belirtilmiştir. Taslak Kılavuz’a göre rekabeti kısıtlayan anlaşmalar;
- Çalışanların düşük ücretlere ve kötü çalışma koşullarına mahkûm olmasına,
- Çalışanların kendilerini geliştirme güdüsünü zayıflamasına,
- İşgücünün niteliğini olumsuz etkilenmesine,
- İşgücü piyasalarındaki arz-talep dengesinin bozulmasına,
- Emeğin etkin şekilde dağıtılamamasına,
- İnovasyon ve teknolojik gelişmelerin önünün kapanmasına yol açmaktadır.
Kurum iş gücü piyasalarında rekabeti kısıtlayan anlaşmaların, 4054 sayılı Kanun’un doğrudan ya da dolaylı olarak rekabeti engelleyen, bozan veya sınırlayan teşebbüsler arası anlaşmaları yasaklayan 4.maddesi kapsamında değerlendirileceğini belirtmektedir. Taslak Kılavuz kapsamında iş gücü piyasasında en sık karşılaşılan iki ihlal türü, (i) ücret tespiti anlaşmaları ve (ii) çalışan ayartmama anlaşmalarına değinilmiştir.
(i) Ücret Tespiti Anlaşmaları
Taslak Kılavuz’da belirtilmiş olan ücret tespiti anlaşmaları, işverenlerin çalışanlarının maaşlarını ve diğer çalışma koşullarını ortak hareketle belirlemesine ilişkin yapılan anlaşmaları ifade eder. Çalışanların ücretlerinin yanı sıra, çalışma koşulları, yan haklar, tazminatlar gibi unsurlar da bu anlaşmaların kapsamına girmektedir. Rekabet Kurulu (“Kurul”), bu tür anlaşmaları kartel niteliğinde değerlendirmekte ve doğrudan rekabet ihlali olarak kabul etmektedir.
(ii) Çalışan Ayartmama Anlaşmaları
Taslak Kılavuz’da belirtilmiş olan çalışan ayartmama anlaşmaları, işverenlerin birbirlerinin çalışanlarını işe almaktan veya iş teklifinde bulunmaktan kaçınmayı taahhüt ettikleri anlaşmalardır. Kurul, çalışan ayartmama anlaşmalarını da Kanun’un 4. maddesi kapsamında kartel olarak değerlendirmektedir. Bu anlaşmalar, iş gücü piyasasında rekabeti zayıflatarak çalışanların alternatif iş fırsatlarına erişimlerini engellemektedir.
Bilgi Değişimi ve Yan Sınırlamalar
Taslak Kılavuz’da belirtilmiş olan bilgi değişimi, işgücü piyasasında rekabeti kısıtlayıcı anlaşmaların işleyişini kolaylaştıran bir diğer unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. İşverenlerin çalışanların ücretleri ve çalışma koşulları gibi rekabete duyarlı bilgileri paylaşmaları, pazardaki belirsizliği azaltarak iş gücü maliyetlerini kontrol etmelerine olanak tanımaktadır. Taslak Kılavuz’a göre bu tür bilgi paylaşımları, işverenler arasında rekabeti zayıflatan etkiler yaratabileceğinden Kanun’un 4. maddesi kapsamında yasaklı olarak değerlendirilebilecektir. Özellikle belirtmek gerekir ki, çalışan hareketliliğini kısıtlayan anlaşmaların sürdürülebilmesi için bu bilgilerin paylaşılması, rekabet karşıtı iş birliklerini güçlendirmektedir.
Aynı şekilde Taslak Kılavuz’da belirtilmiş olan yan sınırlamalar da, iş gücü piyasasında yapılan meşru anlaşmalara ek olarak rekabeti sınırlayıcı etkiler doğurabilen kısıtlamalardır. Taslak Kılavuz’a göre bu sınırlamalar, anlaşmanın doğrudan ilgili, gerekli ve orantılı olması şartıyla kabul edilebilir. Ancak gereklilik ve orantılılık koşullarını taşımayan yan sınırlamalar, Kanun’un 4. maddesi kapsamında kartel niteliğinde ve rekabet ihlali olarak değerlendirilebilecektir.
Kurul, iş gücü piyasalarındaki rekabet ihlallerini değerlendirirken, teşebbüslerin pazar gücü, pazarın yapısal özellikleri ve iş gücü hareketliliği üzerindeki etkileri gibi rekabet analizi araçlarını kullanmaktadır. Kurul, iş gücü piyasasında yer alan ücret tespit anlaşmaları ve çalışan ayartmama sözleşmelerini, rekabet sınırlayıcı özelliklerinden dolayı kartel olarak değerlendirerek yaptırım uygulayacaktır. Ayrıca, iş gücü piyasasındaki bilgi alışverişinin rekabet üzerindeki etkileri de Kurul tarafından dikkatle incelenecektir. Bu tür bilgi paylaşımının, iş gücü üzerindeki kontrol gücünü artırarak 4054 sayılı Kanunu’nun 4. maddesini ihlal edip etmediği değerlendirilecek ve benzer şekilde, yan sınırlamaların rekabet üzerindeki kısıtlayıcı etkileri de Kurul tarafından incelenecektir. |
Kanun’un Diğer Maddelerinin Uygulanması
Taslak Kılavuz, 4054 sayılı Kanun’un iş gücü piyasasındaki uygulamalarını kapsamlı bir şekilde ele alarak, 4, 5, 6 ve 7.maddelerin iş birliği içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi, rekabet sınırlayıcı anlaşmalara istisnai olarak muafiyet tanıyabilme imkanı sunsa da, ücret tespiti ve çalışan ayartmama anlaşmaları gibi tipik yatay rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar genellikle bu muafiyetten yararlanamayacaktır. Kanun’un 6. maddesi, iş gücü piyasasında hakim durumun kötüye kullanılması yasağını getirirken, 7. madde ise birleşme ve devralma işlemlerinin rekabet üzerindeki etkilerini değerlendirmektedir ve bu işlemlerin rekabeti önemli ölçüde azaltması durumunda müdahale ederek rekabetin korunmasını amaçlamaktadır.
Sonuç olarak, Kurum tarafından yayımlanan Taslak Kılavuz, iş gücü piyasalarında rekabetin korunması vasıtası ile hem çalışanların refahını artırmak hem de piyasa verimliliğini sağlanması konularında kritik bir rol oynamaktadır. Taslak Kılavuz, iş gücü piyasalarındaki rekabet ihlallerini detaylı bir şekilde tanımlayarak, teşebbüslerin rekabet hukuku çerçevesinde hareket etmelerinin sağlamasında ve yan sınırlamalar ile rekabeti zayıflatan bilgi değişimleri gibi konularda işverenlere yol göstermektedir.
Taslak Kılavuz’u bu bağlantıdan inceleyebilirsiniz.
HUKUKİ UYARILAR VE BİLDİRİMLER
1. Mesleki Düzenlemeler
DL Avukatlık Bürosu’nun avukatları İstanbul Barosu üyesi olup Avukat unvanını taşımaktadırlar ve İstanbul Barosu ile Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılan mesleki düzenlemelere bağlı faaliyet göstermektedirler.
2. Hukuki Uyarı
Bu internet sitesinde yayımlanan içerikler sadece bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup herhangi bir şekilde hukuki görüş olarak kullanılmamalıdır. Bu site ve içerdiği bilgilerin avukat-müvekkil ilişkisi kurma amacı bulunmamaktadır. DL Avukatlık Bürosu ve avukatları doğru ve tam bilgi temin etmeyi amaçlamış olup, yayımlanan içerikler mevzuat değişikliği veya yeni tarihli yargı kararları nedeniyle güncelliğini yitirebilir ve yürürlükte olan yasal gelişmelerin son halini yansıtmayabilir. DL Avukatlık Bürosu bu internet sitesinde bulunan içerikleri dilediği zaman değiştirme ve gözden geçirme hakkını saklı tutar.
Bu internet sitesinde bulunan hiçbir içerik herhangi bir olaya özgülenebilecek hukuki danışmanlık yerine geçmez. Kullanıcı bu internet sitesine girerek, DL Avukatlık Bürosunu ve avukatlarını işbu internet sitesinde bulunan bilgilere dayanarak hareket etmesi sonucu meydana gelen herhangi bir zarar veya ziyandan sorumlu tutmayacağını kabul etmektedir.
Bu internet sitesinde yer alan tüm bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin Meslek Kuralları ve ilgili mevzuatına bağlı kalınarak ve ilgili mevzuatla reklam yasağına ilişkin düzenlemelere uygun olarak hazırlanmıştır. İnternet sitesini ziyareteden tüm kullanıcılar, Kullanım Koşulları'nda yer alan düzenlemeleri kabul etmiş sayılırlar.
3. Fikri Mülkiyet Hakları
Bu internet sitesinde yayımlanan içerikler DL Avukatlık Bürosu’nun malik veya lisans sahibi olduğu telif hakkı ve/veya diğer fikri mülkiyet hakları uyarınca koruma altındadır. İşbu internet sitesinin içeriği DL Avukatlık Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kısmen ya da tamamen kopyalanamaz, dağıtılamaz, kullanılamaz ya da değiştirilemez. Bu onay DL Avukatlık Bürosu ile info@dlhukuk.com adresinden iletişime geçilerek talep edilebilir.
4. Bağlantılar (Links)
İnternet sitesinin herhangi bir bölümüne DL Avukatlık Bürosu’nun yazılı ön onayı olmaksızın elektronik bağlantı (electronic link) verilemez. DL Avukatlık Bürosu, DL Avukatlık Bürosu internet sitesine yapılan elektronik bağlantıların kaldırılmasını talep etme hakkını saklı tutar.
İnternet sitemizin bir bölümü üçüncü kişilerin internet sitelerine atıfta bulunabilir ve üçüncü kişilere ait internet siteleri DL Avukatlık Bürosu’nun internet sitesine atıfta bulunabilir. DL Avukatlık Bürosu harici internet sitelerinin içeriğinden sorumlu tutulamaz.