1. Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller Kanun’da aşağıdaki gibi sayılmıştır.
- İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. (Kanun m.25/II-a)
- İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. (Kanun m.25/II-b)
- İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. (Kanun m.25/II-c)
- İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması “, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” . (Kanun m.25/II-d)
- İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. (Kanun m.25/II-e)
- İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. (Kanun m.25/II-f)
- İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. (Kanun m.25/II-g)
- İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. (Kanun m.25/II-h)
- İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması. (Kanun m.25/II-ı)
2. Süre Bakımından Değerlendirme
Kanun’un 26. maddesi çerçevesinde ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işverenin fesih yetkisi, işçinin bu kapsamda değerlendirilebilecek davranışlarda bulunduğunu işverenin öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Bu durumun bir istisnası işçinin olaydan maddi bir çıkar sağlaması halidir. Bu durumda bir yıllık süre uygulanmayacaktır.
3. Usul Bakımından Değerlendirme
Kanun’un 20. maddesinin 1. fıkrası ve 21. maddesinin 1. fıkrası uyarınca iş sözleşmesinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sebebiyle feshinde işverenin feshi yazılı olarak ve sebep göstererek gerçekleştirmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Bunun yanında Kanun’un 19. ve 25. maddesinin son fıkraları kapsamında ise iş sözleşmesinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sebebiyle feshinde işverenin feshinden önce işçinin savunmasının alınması yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır.
4. Feshin Hukuki Sonuçları
Kanun’un 32. maddesinin 6. fıkrası uyarınca İş sözleşmesinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sebebiyle haklı sebeple feshi halinde işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanun’dan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi gerekmektedir. Bunun yanında işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareketi sebebiyle işverenin zarara uğramış olması durumunda ise işverenin işçinin tazminat talep etme hakkı mevcuttur.
Kanun’un 25. maddesinin 1. fıkrasında haklı nedenin varlığı durumunda işverenin derhal fesih hakkı olduğu ifade edilmiştir. Bu anlamda işveren, haklı nedenin varlığı durumunda Kanun’un 17. maddesinde belirtilmiş olan süreleri dikkate almaksızın iş sözleşmesini feshedebilir. Haklı nedenin varlığı halinde işçinin ihbar tazminatı talep etme hakkı bulunmayacaktır.
İş sözleşmesinin Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri Sebebiyle derhal feshi halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacaktır. Öte yandan işçinin feshe sebep olan davranışları nedeni ile işveren herhangi bir zarara uğradıysa Kanun’un 26. maddesinin 2. fıkrası uyarınca işçiden bu sebeple tazminat talep etmesi mümkündür.
5. İspat Yükü
Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükünün işverene ait olduğu ifade edilmiştir. İlgili madde ve Yargıtay’ın yerleşik uygulaması kapsamında iş sözleşmesinin haklı nedenle feshettiğini ileri süren işveren iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
HUKUKİ UYARILAR VE BİLDİRİMLER
1. Mesleki Düzenlemeler
DL Avukatlık Bürosu’nun avukatları İstanbul Barosu üyesi olup Avukat unvanını taşımaktadırlar ve İstanbul Barosu ile Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılan mesleki düzenlemelere bağlı faaliyet göstermektedirler.
2. Hukuki Uyarı
Bu internet sitesinde yayımlanan içerikler sadece bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup herhangi bir şekilde hukuki görüş olarak kullanılmamalıdır. Bu site ve içerdiği bilgilerin avukat-müvekkil ilişkisi kurma amacı bulunmamaktadır. DL Avukatlık Bürosu ve avukatları doğru ve tam bilgi temin etmeyi amaçlamış olup, yayımlanan içerikler mevzuat değişikliği veya yeni tarihli yargı kararları nedeniyle güncelliğini yitirebilir ve yürürlükte olan yasal gelişmelerin son halini yansıtmayabilir. DL Avukatlık Bürosu bu internet sitesinde bulunan içerikleri dilediği zaman değiştirme ve gözden geçirme hakkını saklı tutar.
Bu internet sitesinde bulunan hiçbir içerik herhangi bir olaya özgülenebilecek hukuki danışmanlık yerine geçmez. Kullanıcı bu internet sitesine girerek, DL Avukatlık Bürosunu ve avukatlarını işbu internet sitesinde bulunan bilgilere dayanarak hareket etmesi sonucu meydana gelen herhangi bir zarar veya ziyandan sorumlu tutmayacağını kabul etmektedir.
Bu internet sitesinde yer alan tüm bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin Meslek Kuralları ve ilgili mevzuatına bağlı kalınarak ve ilgili mevzuatla reklam yasağına ilişkin düzenlemelere uygun olarak hazırlanmıştır. İnternet sitesini ziyareteden tüm kullanıcılar, Kullanım Koşulları'nda yer alan düzenlemeleri kabul etmiş sayılırlar.
3. Fikri Mülkiyet Hakları
Bu internet sitesinde yayımlanan içerikler DL Avukatlık Bürosu’nun malik veya lisans sahibi olduğu telif hakkı ve/veya diğer fikri mülkiyet hakları uyarınca koruma altındadır. İşbu internet sitesinin içeriği DL Avukatlık Bürosu’nun yazılı izni olmaksızın kısmen ya da tamamen kopyalanamaz, dağıtılamaz, kullanılamaz ya da değiştirilemez. Bu onay DL Avukatlık Bürosu ile info@dlhukuk.com adresinden iletişime geçilerek talep edilebilir.
4. Bağlantılar (Links)
İnternet sitesinin herhangi bir bölümüne DL Avukatlık Bürosu’nun yazılı ön onayı olmaksızın elektronik bağlantı (electronic link) verilemez. DL Avukatlık Bürosu, DL Avukatlık Bürosu internet sitesine yapılan elektronik bağlantıların kaldırılmasını talep etme hakkını saklı tutar.
İnternet sitemizin bir bölümü üçüncü kişilerin internet sitelerine atıfta bulunabilir ve üçüncü kişilere ait internet siteleri DL Avukatlık Bürosu’nun internet sitesine atıfta bulunabilir. DL Avukatlık Bürosu harici internet sitelerinin içeriğinden sorumlu tutulamaz.